OFF-SET
BAŞTA OLMAK ÜZERE
DİĞER KONULAR
İÇİN ÖNERİLER
- Dışa ham madde bağımlı
enerji projeleri DPT nin bir muhasebeci gözlüğü ile yaptığı eksik hesaplar
yerine içinde vizyon olan uzak görüşü içerecek şekilde gözden
geçirilmelidir. Rüzgar enerjisi ve diğer yenilenebilir enerjilere önem
verilmelidir. Bunların ülkenin her köşesinde öncelikle Teknoloji
Bölgeleri, Teknoparklar ve Üniversitelere “devamlı akar” olabilecek
şekilde kullanılması teşvik edilmelidir. Bize çok fayda getirecektir.
Gelir - devamlı akar - ve bu yeni teknolojilerde yeni buluşlar yapabilmek.
Rüzgar enerjisi faaliyeti işsizliği büyük çapta önleyecek, bize büyük bir
ihracat kapısı oluşturacak rüzgar türbinlerinin altında tarım ve
hayvancılık yapılabilecektir. “Offset”lerimizin makul bir yüzde ile
nakide çevrilebilmesi - %5-10 u geçmeyen bir oranda nakide çevrilebilme -
yolu açılmalıdır ki karşı taraf kabul edebilsin. Bu yüzdeler uygun
teknoloji bölgelerinde daha da artabilir. Rüzgar enerjisi yatırımları
gelirlerinin Teknoparklar, Teknoloji Bölgeleri, Ar-Ge işlerine ve onarlı
gruplar halinde, üniversitelere belirli bir sistem içinde
değerlendirilmesi şeklinde kullanılması önerilmektedir. “Offset”
fonları sadece bu gibi bir taşla iki kuş vuran fikirlerin
finansmanında kullanılmalıdır. Bu imkan kısıtlıdır, kıymetlidir. Off-set
karşılığı nakitler yabancıların ödeyeceği paralardır. Maliyemize zarar
vermez. Ayrıca balık yemeği değil tutmayı veya yetiştirmeyi öğretmekle
eş değerlidir. Dışa bağımlı olmayan rüzgardan devamlı gelirin Ar-Ge ve
teknoparklarda kullanıma açılması, bir çeşit gelir amplifikatörü
görevi üstlenmesi ilave sinerji yaratacaktır. Yenilik yaratmak için
luzumlu parasal destek ve üniversitelerin finansman sorunu da kalıcı bir
biçimde çözülmüş olacaktır. Bugünkü gidiş çok fenadır. Bak sayfa dibi
ek yazı.
- Ülke içinde teknoloji
geliştirmek için Silahlı Kuvvetlerce dağıtılan teknik işler genellikle
birkaç büyük şirketi besler haldedir. Yılda 3000 den fazla yeni girişimci
ihtiyacı olan ülkemizde bu yürütülmenin küçük ve imkanları kısıtlı olanlara
doğru yönlendirilmesi lazım gelmektedir. Bu çok çalışmak ve biraz da
cesaret ister. Kontrol sisteminin ise çok etkin ve çalışkan olması icap
eder. Ankara içinde
kümeleşmek derhal son bulmalıdır. Yukarıda çeşitli açıklamalar
var. Üçyüz milyonluk ABD’nin başşehiri Washington’un nüfusu 300,000
olur da Ankara 3,5 milyon olursa normal olmasa gerek? Bir takım yanlışlıklar var. Artık
görelim lütfen.
- Teknoloji ile ilgili
buluşların takibi, tasnifi, ilgili şahısları içte ve dışta bularak bir
araya getirme faaliyeti çok ciddi bir iştir. Hiç vakit kaybetmeden
yukarıdaki anlam kapsamındaki vizyona uygun faaliyetler hem teknolojide
ileri ülkelerdeki Büyük Elçilikler ve hem de yurt içinde başlatılmalıdır.
Savunma sanayi ile ilgili her yıl dışa ödenen mıktarlardan bir sistem
içinde 1,000 adet 1 milyon dolarlık bir kaynak ayrılması 5-10 kişi
çalıştırabilecek bu iş yerlerinde 5 – 10 bin kabiliyetli gence iş alanı
açar iş sahibi yapar. Herkez kendi kendine sivil seferberliği
benimsediğini gösteren, bir çeşit harp içinde olduğumuzun idraki içinde
konsensüs yaratmalı ve bunu yaptıklarınla göstermeli işler lafta
kalmamalıdır. Buna uymayanlar bir çeşit afaroz edilmeli. Zaten biraz
başladı bu durum. Basın ve televizyon birşeyler yapmaya çalışıyor ama
yetersiz. Ülkemiz imkan fukarası değil ülkemiz vizyon fukarasıdır. Atatürk’ü bir kere daha saygıyla
anıyorum. Hiçbirşeyi kalmamış insanlara vizyon verdi. Toplum bir”inanılmazı
başardı”. Gine yapabiliriz. Hedefimiz yenilikler yaratmaktır –
ileri demeliyiz. Eğitimi yaygın ve sürekli hale getirmek,
eğitim engeli yaratan tekelleşmelere son vermek, bugünkünden farklı bir
anlayışla savunma ile ilgili ithalatı yerli üretime hızla yönlendirmek,
bugünkünden radikal farkla ülke içinde beyin geliştirme Ar-Ge ye dayalı
teknik okul ve üniversitelerin kapılarını 24 saat 7 gün açık tutmak. Eğitim
olanaklarımız en büyük kuvvetimiz olmasına rağmen krize seyirci
kalınmakta, krizle savaşacakların
ihtiyacı olan yeni beceri, öğrenim ve meslek edindirme işinde seferberlik
görünmemektedir. Tersine milletvekili maaşı gibi yersiz konular
psikolojik bozgun yaratmaktadır. Böyle zamanda kendilerinden gece gündüz
aşırı katkı beklenen öğretimle uğraşan kimselerin çalışma iştahı ve
dayanışma ruhu tahrip olmaktadır.
- Her çeşit öğrenim girişi
serbest hale getirilmelidir. Bugünkü mevcut bütün kurallar gözden
geçirilmeli “vizyona” uygun olmayanlar kaldırılmalıdır. Eğitim-öğrenim
sistemimiz “dershaneler” ve “giriş sınavları” adı altında bir çeşit
“menfaat tekelleri” yaratmıştır. Bu tekellerin yıkılması ve yerine
öğrenmenin “ömür boyu” şekilde “yaşamın bir parçası” olmasını gerektiren
sebebler oluşmuştur. Bu hareketin şimdi tam zamanıdır.
- Teknik meslek sahibi yerli
yabancı herkez öğretmen olsun olmasın göreve davet edilmelidir. Milli
Savunmanın çok güzel beceri sistemleri yaygınlaştırılmalıdır.
- Hükümet edenler halkın
güvenini tekrar geri kazanacak şekilde masrafları azaltmalı, seçim
sistemini değiştirmelidir. Seçim sistemi halkla parlamentoyu karşı karşıya
getirip bölmüştür. İsraftır, olmaz
böyle şey. Milletvekilliği çok çekici hale gelmiş ve talep artmıştır?
Milletvekili maaşları asgari ücrete endeksli olabilir. Belki en doğrusu teknolojik
toplum olmayı hedefleme mecburiyetinde olmamız icap ettiğine göre
üniversite profesörlerini kıskandırmayacak bir endeksle düzenlenmelidir.
- En son olarak şunu söylemek
istiyorum. Bugüne kadar herkez sakat rolünü çok güzel oynadı. Hükümetler ve bürokratlar engel
çıkardı. Engeller menfaat paylaşması olarak hem çıkarana ve hem de çıkana
fazlasıyla geri döndü. Bir kısmı ağlayıp kaşıkla ağızdan beslendiler.
Artık bu oyun bitti. Bir mandalina bahçesindeyiz, hükümet sadece
bahçıvan. Sıhhatli bir ortamın oluşması için engelleri ortadan
kaldıracak. Otları temizleyecek, suyunu verecek, budamasını yapacak,
gübresinin durumuna bakacak, hastalıklarda gereğini yapacak. Ama mandalina
vermek de ağacın işi olacak. Verimsizler kesilmekte acılar artmakta.
Küreselleşme budur. Acının fazla devam etmemesi için, birçok şeyi acilen
yapmalıyız. Başka çözüm var mı?
Ergün Özakat
15 Kasım, 2001
www.egetek.org
Tlf: +90 533 259 5160
2023 yılına kadar
Ar-Ge Önerimiz
Bir nesil sonra Araştırma
- Geliştirme ( Ar - Ge ) olarak nerelerde olacağımızı
kaba bir tahminle göstermek için aşağıdaki tablo 9 Ağustos 1996 yılında hazırlanmış
ve 2023 web sayfasında Üniversite-Sanayi işbirliği altındadır.
Bir nesil
sonra ( 25 yıl )
|
1996 yılı
|
2000 yılı
|
2023 yılı
|
Geleceğe
ait Türkiye Ar - Ge harcamaları US $.
|
600 milyon $
|
1.4 milyar $
|
5 milyar $
|
Veri 1: (Ar -
Ge) / GSMH = % olarak
|
0.5
|
1.5
|
2.0
|
Veri 2: GSMH yıllık
artışı sabit
|
% 3
|
% 3
|
% 3
|
Aşağıdaki tablo ise gidecek
yolda hiç zaman israf edecek vaktimizin olmadığı gibi daha fazla birşeyler
yapmamız lazım geldiğini göstermek bakımından
küçük bir örnek olsun diye verilmiştir. Sosyal yönden Israil bize
daha çok benzediği için Finlandiya yerine bu ülke misal olarak alındı.
|
Nüfus
|
Nüfus oranı
|
Bugünkü yaklaşık
Ar - Ge
masraf
rakamları
toplamı
yıllık
olarak
|
Bir nesil sonra
Israil’in bugünkü Ar - Ge seviyesine ulaşabilmek için artarak
ulaşılması lazım gelen gider
2023 yılında
yıllık
|
Yukarı
tablodan
2023 yılında
yıllık
|
Bütçe
planlamasındaki
Ar - Ge giderinin hemen asgari ne kadar arttırılması
lazım geldiğini göstermek için rasyo
|
Türkiye
|
60 milyon
|
12
|
0.6 milyar $
|
12*2.0 = 24
milyar $
|
5 milyar $
|
24 / 5 = 4.80
|
Israil
|
5 milyon
|
1
|
2.0
milyar $
|
-
|
-
|
-
|
Bu kadar yüksek bir Ar-Ge ihtiyacının finansmanı off-set kullanımı ile
başlatılabilecektir. Önerimiz budur. Mevcut 3.6 milyar dolar off-set
300 milyon dolar nakid ile değişebilir diyoruz. Her yüz milyon dolar off-set den gelmesi organize edilecek
nakid ile yapılan rüzgar elektriği projesi, önerilerimiz doğrultusunda 400
milyon dolarlık, belki daha fazla, rüzgar çiftlikleri yaratacaktır. Bu mıktar
yılda 1,2 milyar kWsaat/yıl elektrik üretir. Enerji fiyatı şu şekilde
hesaplandı. Geri ödeme süresi olan ilk
5 yıl 9 sent, sonraki yıllarda 5 sentten devamlı satılacağı varsayıldı.
Ana para geri ödemesinin 5-6 yılda bittikten sonra bu üretim yılda en aşağı 60
milyon dolar devamlı gelir getirir. Şu anda rahatlıkla off-set ten 300 milyon
dolar nakid, yani hesaplananın 3 katı kadar, 180-200 milyon dolar rüzgar
elektriği yıllık geliri temin edebiliriz. Bu rakam zamanla artacak
yeni off-set lerin ilavesi ile de gittikçe daha büyüyecektir. Başarılı uygulama
sonucu bu rakam hızlanarak artacaktır. Kısaca bugunkü Ar-Ge
rakamı kısa sürede 2 misline çıkabilecektir.
Beklenen anlayış değişikliğini de buna ilave edersek
2023 yılında yıllık 24 milyar dolarlık Ar-Ge rakamına ulaşabiliriz diye
düşünüyoruz. Mühim olan rakamların 3 aşağı 5 yukarı olması değil düşünceye inançtır.
İnanç varsa bu rakamı arttırmak için birçok indirek yollar da bu yöne doğru
çalışmaya başlar. Bu inancı görmek istiyoruz. DPT den
daha büyük bir Ar-Ge vizyonu bekliyoruz. Topluma gurur duyacağı hedef vermek
lazımdır.
2023 yılında GDP 18-20,000 dolar olacak demek yeterli değildir. Ülkemiz Ar-Ge
si 2023 de 5 milyar dolarda kalır, önerdiğimiz 24 milyar dolara ulaşmazsa
olmaz. Bizler vatandaş olarak ülkemizi 2023 yılında 1 inci sınıf ülkeler
arasında görmek istiyoruz. Ancak Ar-Ge si kuvvetli ülkeler 1 ci sınıf olur.
Çözümünü de burada öneriyoruz. Vakit kaybetmeden hemen işe başlayalım.
İmkanımız var, yanlış kullanılmakta. Biz sadece bunu söylüyoruz.
Last updated November 18, 2001
© 1997, Egetek Foundation